Selamlarrr.Yeni bir dizi incelemesi ile karşınızdayım.Biliyorum bir süredir yoktum.İş güç yurtdışı derken hiç zaman bulamadım inanın.Boş zaman bulduğum gibi bol bol oyun oynayıp birde merak ettiğim diziyi izledim.Hangi dizi olduğunu anlamışsınızdır zaten 🙂 Baktım adada bir grup insanın yaşam mücadelesi vermesinden filan bahsediliyor aha dedim güzel bir diziye benziyorBirde mini dizi olunca hemen damladım.Lost tadında olur diye düşünüp izlemeye başladım.Diziyi 2 günde bitirdim.Dizi ile ilgili görüşlerimi de sizlerle paylaşmak istedim.Haydi gelin The I-Land dizi konusu incelemesi isimli konumuza geçelim.
The i-Land Dizi Konusu İncelemesi
Konu başında da dediğim gibi mini dizi olunca sıkılmadan izlerim diye başladım.Dizi toplam 7 bölümden oluşuyor.Dizi bölümleri ise 40 dakika sürüyor.İlk önce dizinin konusundan bahsedelim sonra incelemeye geçelim.Ha bu arada size şu bilgiyi de vereyim dizi Dominik Cumhuriyeti’n de çekilmiş.
Konusu : Dizi Lost’ta ki açılış sahnesine benzer bir açılış yaparak başlıyor.Kumsalde yatan ve teker teker uyanan insanlar.Toplam 10 adet insan adada tek başına mücadele veriyor.Birbirleri ile konuşmaya başlayan bu insanlar neler olup bittiğini öğrenmeye çalışıyorlar.İşin içinde bir de hafıza kaybı olunca daha zor bir hal alıyor.Konu bundan ibaret.Şimdi incelemeye geçelim.
Konunun bundan sonrası Spoiler içerecektir haberiniz olsunn.Sonra bana kızmayın 🙂
İnceleme : Öncelikle bu diziye büyük bir beklenti ile başladığıma pişman oldum diyebilirim.Dizi orta kalitede bir dizi.Hele ki Lost isimli diziyi izleyenler daha ilk bölümde sıkılabilirler.Çünkü çok sıradan ilerliyor diyebilirim.Adada uyananlar hemen gruplaşmaya başlıyor ve görev dağılımı ve benzeri şeylerle uğraşmaya başlıyorlar.Bunların yaşanması 2 bölümü buluyor.Bazı anlarda diziyi ileriye sardığınızı farkederseniz şaşırmayın lütfen 🙂
3. bölümde dizi rayına oturmaya başlıyor.Gerçekleri öğrenmeye başlıyoruz.Aslında karakterlerin bir hapishane de olduğunu ve simülasyon içine sokulduklarını öğreniyoruz.Hatta Chase isimli karakter aldığı bir darbe ile klinikte uyanıyor ve gerçeği görüyor.Adada ki insanların hepsi büyük suçlar işlemiş kişiler.Adada bazı kişilerin saçma sapan davranışlar içine girmesini daha iyi anlıyoruz bu durumla beraber.
Peki neden simülasyon neden şey var? Bu simülasyon denen şey Teksas hapishanesinde devlet tarafından onay verilerek onaylanmış bir şey.Yani suçluların hafızılarının silinerek onların düzelip düzelmeyeceklerini araştırıyorlar.Tabi ki teknoloji de baya bir ilerlemiş durumda.Örneğin hiç ümit vermeyen bir karakter olan Moses isimli adam direkt öldürülüp simülasyon dışına atılıyor.
Sonuç olarak dizi başlarda biraz sıkıyor sonra işin içine gizemi yavaş yavaş sokuyor.Gizem türünde ki dizilerden hoşlanan biriyseniz bu diziyi izlerken pek sıkılacağınızı düşünmüyorum.Zaten mini dizi olması bir avantaj olmuş.Dizinin sonunda daha bahsetmediğim bazı gerçekleri de öğreneceksiniz.Hepsini söylemeyim dedim 🙂 Bu diziye 10 üzerinden 4,5 puan veriyorum.Zamanınız varsa ve fazla beklentiye girmezseniz izleyebilirsiniz.Bazı yerlerde sıkan dizi bazı yerlerde sizlere gerilim sağlıyor yalan yok.Özellikle son 3-4 bölüm fena değil.Diyeceklerim bu kadar 🙂
Bunu Sakın İzlemeyin Dizi İncelemesi
The i-Land dizi konusu incelemesi isimli yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz.Sizlerde dizi ile ilgili görüşlerinizi belirtmek için yorum yapabilirsiniz.Hepinize şimdiden bol keyifli seyirler dileriz.
Yorum